Uluslararası marka tescili ile alakalı, 1 Aralık 1995 yılında yürürlüğe giren ve 1 Nisan 1996 yılında uygulanmaya başlanan Madrid Anlaşmasına ilişkin Protokol, ülkemizde 01.01.1999 tarihinden itibaren aktif şekilde uygulanmaya başlamıştır. Ülkesinde yer alan ofiste, tescilli bir marka ya da tescil başvurusuna sahip olan firmaların, tek bir başvuru ile protokole taraf olan birçok ülkede birden uluslararası marka tesciline sahip olmasını sağlayan bir anlaşma olarak nitelendirilir.

Madrid Protokolü sayesinde markaların, tek bir başvuru yaparak protokole taraf birden fazla ülke içerisinde uluslararası tescili sağladığı gibi, ülke başına düşen tescil maliyeti ayrı ayrı tescille kıyas yapılmayacak kadar az seviyeye inmiştir. Tescil yaptırmayı öngören ülkeler, Taraf Ülkeler Listesinden işaretleyerek gönderildiği taktirde, ödenmesi gereken resmi ücretler ve vekillik ücretleri konusunda sonuç rakamları hesap ederek tarafınıza bildirilir.

Madrid Protokolü Türkiye'de Ne Zaman Yürürlüğe Girmiştir?

Küresel bir marka tescil ihtiyacının ortaya çıkmasından kaynaklı, bazı ülkeler bir araya gelerek uluslararası bir platform oluşturmuştur. Buna bağlı olarak ortaya çıkan Madrid Protokolü, yukarıda da bahsedildiği gibi 1 Aralık 1995 yılında yürürlüğe giren ve 1 Nisan 1996 yılında uygulanmaya başlanan bir protokoldür. Ülkemiz ise WIPO nezdinde bir protokol olan Madrid Protokolünü 01.01.1999 yılı itibariyle uygulamaya başlanmıştır.

Madrid Protokolü'nün Amaçları Nelerdir?

Menşe ofisin, uluslararası başvuru altığı tarif başvuru tarihi olarak kabul edilir. Başvuru tarihinden itibaren menşe ofis, uluslararası başvuruyu Büro ’ya iletir ve bu tarih diğer yandan uluslararası tescil tarihi olarak da Uluslararası Sicile kayıt edilir. Sonrasında uluslararası Büro, marka korumasının talep edildiği Akit Taraflara bildirim yapar. Uluslararası tescilin istediği her Akit Taraf, uluslararası başvuruyu kendi yasal mevzuatına göre inceleyerek kabul ya da ret etmek hakkına sahiptir. Akit Taraflar tarafından ret bildirim süresi ise 12 aydır. Ancak Akit Taraf Protokol çerçevesi içerisinde, bu süre 18 aya kadar çıkabilir. Süre limitinin solmasının ardından, Uluslararası Büro ’ya gönderilen ret bildirimleri uygunsuz retler olarak değerlendirilip ret olarak kabul edilmez. Bu durumda markanın ilgili Akit Taraf Ofisleri tarafından korunduğu anlaşılır.

Madrid Protokolü, markaların tek bir başvuru yaparak ve tek bir dil kullanarak Protokole taraf olan 41 ye ülkede birden uluslararası tescilini ve marka tescil edildikten sonra, yapılması gereken değişikliklerin de tek bir basit işlem sayesinde uluslararası sicile kaydedilmesi sağlanır.

Madrid Protokolüne Bağlı Uluslararası Tescil Hangi Ülkelerde Geçerlidir?

Uluslararası Marka Tescil başvurusunun geçerli olduğu ülkeler şu şekilde sıralanabilir:

Çin, Küba, Avusturya, Hollanda, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg, Kore Demokratik Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fas, Danimarka, Fransa, Gürcistan, Macaristan, Almanya, Litvanya, Lesotho, Monaco, Mozambik, Polonya, Norveç, Portekiz, İzlanda, Kenya, Rusya, Slovakya, Moldova Cumhuriyeti, Slovenya, İsveç, İspanya, Svaziland, İsviçre, Türkmenistan, İngiltere, Yugoslavya, Letonya, Sierra Leone, ve Türkiye’dir.

Madrid Protokolü Sistemi İle Marka Tescilinin Avantajları Nelerdir?

Madrid protokolü ile tek bir başvuruyla birden fazla ülkede markanın tescil edilmesi mümkün hale gelir. Protokole üye olan 109 ülke vardır. Tescil sonrası adres değişikliği, unvan ve devir işlemleri farklı ülkeleri kapsar şekilde tek dosyada yapılmasına fırsat verir. Uluslararası marka tescilinin gerçekleştirilebilmesi için, ilk olarak ilgili menşe ofiste tescilli bir markanın ya da bir marka başvurusunun bulunması gerekir. Uluslararası marka başvurusu, bu tescilli markaya ya da marka başvurusuna dayanarak menşe ofis aracılığı ile Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) yapılmaktadır.

Madrid Başvurusu ve Koruma Süresi

Madrid başvuruları, menşe ülkede ikamet eden ya da ticari faaliyet gösteren kişi ya da kurumlar tarafından, menşei ülkenin ofis sayesinde WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) gerçekleştirilir. Ülkemizde yapılacak olan başvuruları için, Türk Patent ve Marka Kurumu üzerinde gereken ödeme ve form belgesiyle WIPO’ya uluslararası marka tescili başvurusu yapılabilir. Söz konusu olan protokol kapsamında WIPO’ya doğrudan başvuru yapılması mümkün değildir.

Madrid Protokolü kapsamında uluslararası tescili olan herhangi bir markanın koruma tarihi, başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu 10 yıllık süreç sonrasında marka sahibi, korumayı devam ettirmek istediği ülkelerde, ülkelerin ulusal ofisleri açısından marka tescil yenileme işlemini gerçekleştirerek markanın koruma süresini talebe göre 10 yıl daha uzatabilir.

Madrid başvurusu için başvurulacak olan markanın menşei ülkede başvurusunun yapılmış ya da tescilinin alınmış olması gerekir. Uluslararası marka tescil başvurusu, bu yerel başvuru üzerinden gerçekleştirilir. Bu sayede Madrid başvurusu yapılırken, menşei ofise yapılmış olan marka başvurusu için kullanılan marka ismi, logo ve sınıfları kullanılır. Marka sınıfları kapsamında azaltma yapılabilir ancak herhangi bir ekleme yapılması mümkün değildir.

Madrid Protokolü başvurusu yapıldıktan sonraki ilk adımda, WIPO yapılan başvuruyla alakalı şekli bir inceleme gerçekleştirir. Bu şekli incelemede başvurunun ve belgelerin doğruluğu ile alakalı bir kontrol gerçekleştirilir. Şekli inceleme sonucunda uygunluğuna karar verilen başvuru, WIPO resmi bülteninde yayınlanacak, WIPO tarafından uluslararası marka başvurusu olarak resmi kayıtta gerçekleştirilir. Bu noktadan sonra WIPO, uluslararası marka başvurusunu akit taraflara (tescil için tercih edilen ülke ofislerine) bildirerek sürecin ulusal ofislerde ülkelerin kendi mevzuatı kapsamında ilerlemesini sağlar. WIPO’nun akit taraflara yaptığı bildirimden sonraki 18 ay içerisinde akit taraflar, marka ile alakalı alınan kararı WIPO’ya bildirmek zorundadır. Bu süre içerisinde yapılmayan bir ret bildiriminde, marka artık tescil edilmiş olarak kabul edilir. Herhangi bir akit tarafta alınan ret kararı ya da tescil, diğer taraflardan tamamen bağımsızdır.

Madrid Protokolü başvurusunda, hem menşe ofis olan Türk Patent Kurumu’na hem de WIPO’ya ödeme yapılması gerekir. Türk Patent Kurumu’na belli bir miktar marka resmi bildirim ücreti ödemesi yapılır. WIPO’ya yapılan resmi harç ödemesi ise İsviçre Frangı olarak yapılır ve markanın renkli olup olmamasına, sınıflarına, toplu ya da garanti marka olup olmamasına ve koruma için tercih edilen ülkelere bağlı olarak miktarda değişkenlik gösterir.

Madrid başvurusu sırasında markanın menşei ofiste yapılan ulusal tescili, uluslararası tescile 5 yıl boyunca bağlı kalır. Bu süreç içerisinde menşei ofiste, ulusal tescil ile alakalı alınan marka iptali durumunda uluslararası marka tescili de etkilenir. Diğer yandan menşei ülke ulusal marka başvurusu üzerinden yapılan uluslararası marka başvurusu durumunda, başvurunun reddedilmesi ya da geri çekilmesi halinde uluslararası başvuru da aynı karardan etkilenir. Uluslararası başvurunun tescil edilme tarihinden sonraki 5 yıl içerisinde, uluslararası marka tescili, menşei ofiste yapılan marka tescilinden bağımsız hale gelir.

Madrid Protokolü hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için Alkan Patent web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Alkan Patent, söz konusu marka tescili ve patent olduğunda üst düzey kalite standartlarında hizmet anlayışı ile dikkat çeken profesyonel bir firmadır. Uzun süredir bu sektörde fark yaratan hizmetler veren Alkan Patent için öncelikli olan daima müşterilerin istek ve ihtiyaçlarına yanıt vermektir. Kalite ve güven odaklı hizmet ile patent işlemlerinde karşınıza çıkan tüm sorunlara akılcı çözüm önerileri getiren Alkan Patent ile bu farkı yaşamak için web sitemizi ziyaret edebilir, iletişim numaralarını kullanarak alanında uzman ekibimizle irtibat kurabilirsiniz.